İnsülin Hormonunun Özellikleri
07 Temmuz 2024

İnsülin Hormonunun Özellikleri

İnsülin Hormonu

İnsülin hormonu, vücuttaki karbonhidrat metabolizmasının düzenlenmesinde glukagon ile birlikte etkili olan, polipeptit yapılı ve moleküler ağırlığı 5,8 kDa olan bir hormondur. Vücutta pankreasın hormonal salgı birimleri olan Langerhans adacıklarında üretilen insülin, kan şekerini düşürücü etkiye sahiptir. Aynı zamanda yağ ve protein metabolizmaları üzerinde de etkili olan insülinin değişimi, vücutta önemli değişimlere neden olur. İnsülin hormonu vücutta yetersizse Tip 1 diyabet hastalığına, azlığı veya insülin direnci olması durumunda ise Tip 2 diyabet hastalığına neden olur. İnsülin endüstriyel olarak üretilerek, Tip 1 ve Tip 2 diyabet tedavisinde vücuda dışarıdan verilir. Langerhans adacıklarında başka hormonlar da salgılanmaktadır. Bu hormonlar arasında yer alan glukagon, vücutta herhangi bir sebepten dolayı kan şekeri düştüğünde bu değerin yükseltilmesi için devreye girer. İnsülin tedavisinde, hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) olan kişilerin acil tedavisinde kullanılan glukagon, ilaç olarak da kullanılan bir hormondur.

İnsülin Hormonunun Etkileri Nasıl Olur?

İnsülin, moleküler ağırlığı 5,8 kDa olan, 51 aminoasitli bir polipeptit yani protein hormonudur. Beta hücreleri, ilk önce 84 aminoasitli tek zincir biçiminde ön hormon olan proinsülin oluşturur. Daha sonra beta hücresi, proinsülini işler ve insülini kullanıma hazır hale getirir. Hazır hale gelen insülin hormonu, besinler alınmaya başlandığında kanda şeker seviyesinin yükselmemesi ve kana hızla karışabilmesi için hücre zarının yanında paketlenmiş olarak bekletilir. Kanda glikoz seviyesi artınca, glikoz da beta hücresine daha hızlı girer. Beta hücresinde bulunan bir enzim, hücre içinde daha önce hazırlanan adenozin trifosfattan bir fosfatı alarak, hücre içine girmiş olan karbon atomunu bağlar. Bu kimyasal reaksiyonun sonucunda, bir glikoz, 6 fosfat molekülü ve adenosin difosfat molekülü meydana gelir. Bu sayede hücre içindeki adenozin trifosfat azalır. Hücredeki potasyum düzeyi, dışardan daha yüksek olduğundan bu farktan dolayı hücre membranı elektriksel şekilde polarize olur. Hücre içindeki potasyumun yüksek olmasının nedeni, hücre zarında bulunan potasyum kanalının adenozin trifosfat tarafından çalışamaz duruma getirilmesindendir. Glikozun fosforilasyon olmasıyla, hücredeki enerji kaynağı olan adenozin trifosfat seviyesinin azalmasıyla birlikte potasyum kanalı çalışır hale gelir. Bu sayede potasyum hücre dışına atılmaya başlar ve hücre içindeki potasyum seviyesi azalır. Zarın depolarize olmasıyla birlikte kalsiyum kanalı açılır. Kalsiyumun hücre içine girmesiyle birlikte hücrenin içindeki kalsiyum oranı artar. Kalsiyum miktarının artması, paketlenmiş olarak bekleyen insülini hücre zarına doğru iten bir unsurdur. Bu sayede insülin kan damarlarıyla vücudun her tarafına ulaşır ve metabolizmayı etkiler.

İnsülin Hormonu Neden Önemlidir?

İnsülin, kanda serbest dolaşan şekerin hücre içine girmesini sağlayan bir hormondur. Bu sayede kanda şeker seviyesi düzenlenir ve yaşam enerjisi sağlanmış olur. Tüketilen besinlerin enerji olarak kullanılabilmesi için, vücutta yeterli miktarda insülinin olması ve bunun etkili olması gerekir. Şeker hastalarında pankreas yeteri kadar insülin üretemez ya da üretilmiş olan insülin gerektiği gibi kullanılamaz. Bu durum, kan şekeri seviyesinin yükselmesine sebep olur. Bu gerçekleşirse, insülinin vücuda dışarıdan sağlanması gerekir.

Ekstra Bilgi: İnsülinin Diğer Hormonlarla Etkileşimi

İnsülin hormonunun etkili olması için diğer hormonlarla uyum içinde çalışması gereklidir. Özellikle glukagon hormonu, insülinin zıt etkisini gösterir ve kan şekeri seviyesinin düşmesi durumunda bunu dengelemek için salgılanır. Glukagon, karaciğerde depolanan glikojeni glikoza çevirerek kan şekerinin yükselmesine yardımcı olur. Bu hormonlar arasındaki denge, vücudun enerji dengesinin korunmasında kritik öneme sahiptir.

İnsülin Direnci ve Metabolik Sendrom

İnsülin direnci, hücrelerin insüline karşı duyarlılığının azalması durumudur ve bu durum kan şekeri seviyelerinin sürekli yüksek kalmasına neden olabilir. İnsülin direnci genellikle metabolik sendromun bir parçasıdır ve bu sendrom obezite, hipertansiyon ve dislipidemi gibi diğer sağlık sorunlarıyla ilişkilidir. Metabolik sendrom, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet riskini artırır.

Sonuç

İnsülin hormonu, vücudun enerji dengesinin korunmasında hayati bir rol oynar. Kan şekerinin düzenlenmesi, hücrelerin enerji ihtiyacının karşılanması ve metabolizmanın düzgün çalışması için gereklidir. İnsülin eksikliği veya direnci, önemli sağlık sorunlarına yol açabilir ve bu durumlar genellikle dışarıdan insülin tedavisi ile yönetilir. İnsülin ve diğer hormonlar arasındaki denge, sağlıklı bir yaşam için kritik öneme sahiptir.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

İnsülin Direnci Nasıl Düşer

İnsülin Direnci Nasıl Düşer

Haber Bülteni